Bitkisel Üretim İçin Tuzlu ve Alkali Toprakların İyileştirilmesi
Eğer tuz içeriği düşük, yeterli miktarda sulama varsa ve tarlanın yüzey drenajı ile profil içindeki drenajı uygunsa, tuzlu toprakların iyileştirilmesi göreli kolaydır. Tuzlar sulama suyu ile kök bölgesi derinliğinin altına taşınacak şekilde yıkanmalı ve sonraki sulama suyu ile değinime gelmemelidir.
Tuzları etkili köklenme derinliğinin altına inecek şekilde yıkamak için grereksinilen sulama suyunun miktarı (SSM) aşağıdaki eşitlikle yaklaşık olarak bulunabilir:
SSM = ECss / ECds Formülde:
SSM: sulama suyu miktarını,
ECss: sulama suyunun elektriksel iletkenliğini,
ECds: drenaj suyu iletkenliğini gösterir.
Sulama suyu miktarı, toprağı doygunluğa getirdikten sonra, tuzları köklenme derinliği dışına yıkamak için gereksinilen ek sulama suyunun miktarını ifade eder. Bu ilişki, topraktan tuzu yıkayarak, konsantrasyonunu düşürmek için gerek duyulan sulama suyu hacmini yaklaşık olarak sağlamakla birlikte, gereksinim duyulan su miktarını gerçek değere daha yakın olarak bulabilmek amacıyla, genellikle daha karmaşık hesaplamalara ihtiyaç duyulur. Tuzluluğun yıkanması için gerek duyulan yıkama suyunun miktarı aşağıda sıralanan koşullara bağlıdır:
1. Sulama suyunun elektriksel iletkenliği; bu hususu, yetiştirilmesi düşünülen bitkinin tuzluluğa dayanıklılığı belirler.
2. Sulama suyunun kalitesi (ECss)
3. Etkili köklenme veya yıkanma derinliği
4. Söz konusu toprağın su tutma kapasitesi
Görüldüğü gibi, sulama suyunun miktarının hesaplanmasında, etkili köklenme derinliği dışına ya da aşağısına tuzların yıkanmasını sağlamak için, toprak tuzluluk düzeyini bilmek önemli bir faktördür. Sulama suyunun EC ve SAO (sodyum adsorbsiyon oranı) değerleri, sulamadan önce belirlenmelidir. Bu ölçüm değerlerine dayalı olarak, sulama suyunun kalitesi değerlendirilebilir. Sulama suyunun EC ve SAO değerleri arttıkça, kök bölgesi derinliğinin aşağısına tuzların yıkanması için, yeterli miktarda suyun kullanımına daha fazla özen gösterilmelidir.
Taban suyu yüzeyi yüksek bulunan topraklarda, yıkama işleminden önce drenaj sisteminin kurulması gereklidir. Eğer toprakta yoğun bir kireç tabakası veya jips katmanı varsa veya toprak geçirimsiz ise, geçirgenliği artırmak için, toprağın derince bir dip kazan veya işleyen bir aygıtla işlenmesi yararlı olur. Bölgede yalnız yağış veya sınırlı miktarda sulama suyu var ise, yüzeyde oluşturulacak organik malç veya örtü, evoporasyonu azaltır ve drenajı artırır.
Özellikle yarı kurak ve kurak bölgelerde tuz birikimini minimum düzeye indirmek, tuzlu toprakların yönetiminde esastır. Sık yapılan sulamalarda toprakların tarla kapasitelerine yakın düzeylerde sulanması, tuz konsantrasyonunu seyreltir. Ekim öncesinde hafif yıkama veya ekim sonrasında hafif sulama, tuzların ekim derinliğinin altına ve erken köklenme derinliğinin aşağısına taşınmasını sağlar. Eğer elde sulama suyu varsa, bitkilerin gelişmediği dönemlerde periyodik yıkamalar, tuzların köklenme derinliğinin altına inmesini sağlar. Mevsimin ya da yılın kurak gittiği dönemlerde tuzların çoğu jips (CaSO4H2O) ve CaCO3 veya MgCO3 olarak çökelir; Ca ve Mg’un yukarıda belirtilen biçimde çökelmesi ile bu tuzlar, çözünebilir tuzlar olarak reaksiyona giremezler.
Drenajı iyileştirilmiş toprakların yönetiminde toprak tuzluluğunun kontrolü esastır. Sedde-oluşturan toprak işleme sistemleri kullanıldığında, kapilar su ile tuzlar seddenin tepesine doğru taşınarak suyun buharlaştığı tepenin orta kısmında birikir. Ekimin, seddenin üzerine veya kenarına yapılması ile bitkiler aşırı tuzların yaratacağı sorunlardan korunmuş olur.
Kaynak: GÜZEL, N., GÜLÜT, K.Y. ve BÜYÜK, G. 2002 Toprak Verimliliği ve Gübreler. Ç.Ü. Zir. Fak. Genel Yayın No:246, Ders Kitapları Yayın No:A-80, s:105-108, Adana.